Dans türlerinin en popüleri olan Salsa dansı, ortaya çıktığı günden bu yana her döneme ve topluma ayak uydurarak bugüne kadar gelmeyi başaran danslardan biridir. Afrika ve Amerika gibi iki devasa kıtanın paylaşamadığı hazinelerden biri haline gelen Salsa, Karayipler kökenli olarak kabul edilir. Karayip adalarından Amerika’ya göç eden insanların beraberinde götürdüğü varsayılan bu dans, kısa sürede her gittiği yerde sevilmiş ve benimsenmiştir. Özellikle 1980’lerden itibaren ünü tüm Dünya’ya yayılmıştır. İstanbul’da da en çok rağbet gören kurslardan biri Salsa Dans Kursu‘dur.
Salsa, özünde İspanyolca bir sözcük olup; çeşitli baharatların karışımı ile elde edilen bir sosun da ismidir. Salsa Dansı da tıpkı bu sos gibi, pek çok danstan figürler barındırarak izleyenlerin hafızalarında hoş bir tat bırakır. Tarihsel süreç içerisinde şekillenen Salsa, bugünkü stillerine de yakın gelecekte kavuşmuştur. Bilinen onlarca stili olmasına rağmen, en yaygın biçimde kabul gören stilleri, Afrika, Karayip ve Avrupa stilleridir. Bu kadar çok stile sahip olmasının sebebi ise, Salsa’nın serbest stilde uygulanmasıdır. Kısacası doğaçlamadır. Önceden bir koreografi belirlenmesi zorunluluğu olmadığından sosyal anlamda da en çok tercih edilen danslardan biri olmaktadır. Salsa Dans Kursu, çiftler halinde olduğu kadar gruplar halinde de tercih edilmektedir. Fokstrot gibi dans pistinin tamamını kullanmayı gerektiren bir dans türü değildir. Tüm stillerin ortak noktası ise, bedenin üst kısmının hareketsiz kalmasıdır. En önemli şey, dansçıların ayakları ve bacaklarıdır. Tamamen adıma dayalı bir dans da diyebiliriz.
